NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَمْرٍو
الرَّازِيُّ
حَدَّثَنَا
سَلَمَةُ
يَعْنِي ابْنَ
الْفَضْلِ
حَدَّثَنِي
مُحَمَّدُ
بْنُ إِسْحَقَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَايْمُ
اللَّهِ لَا
أَقْبَلُ
بَعْدَ
يَوْمِي هَذَا
مِنْ أَحَدٍ
هَدِيَّةً
إِلَّا أَنْ
يَكُونَ
مُهَاجِرًا
قُرَشِيًّا
أَوْ أَنْصَارِيًّا
أَوْ
دَوْسِيًّا
أَوْ
ثَقَفِيًّا
Ebû Hureyre (r.a)'den,
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Vallahi, bu günden
sonra, Kureyşli Muhacirlerden, Ensârdan, Devslilerden ve Sakîflilerden başka
hiç kimseden hediye kabul etmeyeceğim."
İzah:
Tirmizî, menâkıb; Ahmed
b. Hanbel, II, 292.
Hadis-i şeriften
anladığımıza göre, Hz. Nebi (s.a.v.), insanlardan hediye kabul ederdi. Fakat
bir gün, artık Kureyşli Muhacirler, Ensâr, Devs, ve Sakîf kabilelerine mensup
olanlardan başka hiç kimseden hediye almayacağına yemin etti. Hz. Nebi
(s.a.v.)'in böyle bir yemin etmesine sebep; Tirmizî'nin rivayetine göre; bir
bedevi'nin Efendimize bir şey hediye edip karşılığını istemesi idi.